Progesteron Hormonu ve Beyin
Hayalet hormon "progesteron". Kadın ve beyin sağlığında progesteron!
Laparoskopi, jinekolojide kadın hastalıklarında çok sık kullanılan bir ameliyat tekniğidir. Karın bölgesine yapılan küçük kesilerden gerçekleştirilir ve iyileşme süresi daha kısadır.
Laparoskopi ameliyatı genel anestezi altında gerçekleştirilir. Göbek deliği başta olmak üzere karın bölgesinde 2-3 kesi yapılabilmektedir. Kesi sayısı sıklıkla uygulanacak cerrahinin tipine, hastanın durumuna göre değişiklik gösterebilir. Laparoskopi ameliyatının ilk adımında göbek deliğindeki kesiden karın içersine karbondioksit gazı verilerek karın şişirilir. Bu işlem sonrası göbekteki yaklaşık bir santimlik kesiden içeri yerleştirilen ışıklı bir kamera ile ameliyata başlanır. Hem bu kamera hem de karbondioksit gazı sayesinde şişen karın içi organları net bir şekilde görülür ve ameliyat tamamlanır. Alt karına yapılan yaklaşık yarım santimlik diğer kesilerden de yerleştirilen aletler ile yumurtalık, tüpler ve rahim ameliyatları başarıyla yapılabilmektedir. Kapalı yöntemle yapılan bu ameliyatlar aynı zamanda minimal - gelişimsel ameliyatlar olarak da adlandırılmaktadır.
Laparoskopi ameliyatı, daha büyük kesilerden yapılan açık ameliyatlara göre birtakım avantajlara sahiptir. Laparoskopi ameliyatının avantajları şu şekilde sıralanabilir:
Her cerrahi işlemde olduğu gibi laparoskopi ile gerçekleştirilen ameliyatların da bazı risk ve komplikasyonları vardır. Bunlardan en sık görülenleri; aletlerin yerleştiği kesilerde kanama, fıtıklaşma, enfeksiyon gelişmesidir. Ayrıca bağırsak veya mesane gibi büyük organ yaralanmaları veya damar yaralanmalarına bağlı iç kanama da oluşabilir. Ancak unutulmamalıdır ki bu komplikasyonlar oldukça nadir görülebilmekle birlikte uzman hekimlerden tarafından da hızlıca kontrol altına alınmaktadır.
Laparoskopi ameliyatının modern tıpta kullanım alanı oldukça fazladır ve açık ameliyatlara göre yıllar içinde giderek uygulama sayıları artmaktadır. Laparoskopi tekniği ile yapılan başlıca jinekolojik cerrahiler şu şekilde sıralanabilir:
Tüm bunlara ek olarak diğer pek çok jinekolojik hastalığın tedavisi de laparoskopi ameliyatıyla gerçekleştirilebilir.
Bir süredir, korunmasız ilişkiye rağmen bebek sahibi olamayan ve infertilite tablosuyla karşı karşıya olan vakalarda da laparoskopi ameliyatları ön plana çıkabilir. Tüp bebek tedavisine başvuran bu hasta grubunda rahim ve yumurtalıkların durumuna bakmak için tanısal laparoskopi yapılabilir.
Laparoskopi ameliyatı sonrası hastalar için oldukça konforlu geçmektedir. Cerrahi sonrası yapılan ağrı kesiciler ve gerektiğinde yapılan bulantı giderici ilaçları sayesinde hastalar kısa sürede toparlanır. Ameliyatta karın karbondioksit gazıyla şişirildiği için birkaç gün süren gerginlik, şişkinlik hissi olabilir. Bunlar da genelde ağrı kesicilere çok çabuk cevap verir ve hastanın şikayetleri kısa sürede azalarak kaybolur.
Laparoskopik cerrahi, genel olarak 0.5 ya da 1 santimlik kesilerden gerçekleştirilir. Bu nedenle de kesi izi kalma oranı oldukça düşüktür. Ayrıca doğru teknik ile cildi birleştirmek, operasyon sonrası kesi yerlerine iyi bakım yapmak, sağlıklı beslenmek ve sigara içmemek iz riskini yine en aza indirecektir. Tüm bunlara ek olarak doktorunuzun önereceği, yara izini önleyici kremleri kullanmak da önlemler arasındadır.
Laparoskopi sonrası göbek deliği etrafında oluşan hassasiyet burada yapılan kesiden kaynaklanmaktadır. Ameliyat sonrasında burada bir miktar ağrı ve hassasiyet olması ise normaldir ve ağrı kesicilerle genellikle bunun önüne geçebilmek mümkündür. Nadiren görülmekle birlikte çok şiddetli ağrılar, kızarıklık, iltihap akması ve ateş gibi durumlarda mutlaka doktora başvurulmalıdır.
Laparoskopi ameliyatı olan bir hasta genelde bir veya iki gün hastanede kalır ve taburcu edilir. Normalleşme süreci sıklıkla 7 gün içerisinde başlamaktır. Yaklaşık 10 gün içerisinde kişi hem günlük hem de iş hayatına sağlıklı bir dönüş yapabilir.
Jinekolojik kanserler gibi daha geniş çaplı uygulanan laparoskopi ameliyatlarında hastanede kalma süresi daha uzun olabilir ve tam iyileşme süreci de iki haftaya kadar uzayabilir. Günümüzde jinekolojik problemlerde açık ameliyatlara göre çok daha fazla yararlı olduğu için laparoskopi operasyonları sıklıkla uygulanmaktadır.
Laparoskopi ile yapılan ameliyatın türüne bağlı olarak cinsel ilişkiye girme süresi değişiklik gösterebilir. Genellikle kist, miyom veya tubaları yani tüpleri ilgilendiren operasyonlarda 1-2 hafta içinde cinsel ilişkiye girilebilirken rahim alınması gibi daha büyük çaplı ameliyatlarda ise bu süre 4-6 haftaya kadar uzayabilir.